Geleceğin alışverişi sanal gerçeklikte olacak!

Sanal gerçeklik (VR) teknolojisi e-ticaret tecrübesini dönüştürüyor…

Çevrimiçi alışverişin yüksek düzeye ulaşmasında pandeminin büyük tesirinin olduğunu lisana getiren uzmanlar, yaşanan bu süratli büyümenin pandeminin toplumsal tesirinin azalmaya başladığı günümüzde ve ileride de devam edeceğinin öngörüldüğünü söylüyor.

Perakende e-ticaret bölümünün sanal gerçeklik teknolojisi tabanlı tahlillerden çeşitli biçimlerde yararlandığını anlatan Nöropazarlama Uzmanı Dr. Öğretim Üyesi Selami Varol Ülker, “Sanal gerçeklik (VR) teknolojisinin yaygınlaşması ve ilgili aygıtların görece daha kolay erişilebilir hale gelmesi dijital ortamda yapılan alışveriş için de yeni imkanlar sunuyor.” dedi.

Üsküdar Üniversitesi Nöropazarlama Anabilim Kısmı Lideri Dr. Öğretim Üyesi Selami Varol Ülker, dijital platformların tüketici davranışlarına tesirini kıymetlendirdi.

Perakende satışlar, klasik alışveriş kanallarından dijital ve çevrimiçi kanallara kaydı

Günümüzde perakende satış faaliyetlerinin klasik alışveriş kanallarından dijital ve çevrimiçi kanallara kaydığını kaydeden Dr. Öğretim Üyesi Selami Varol Ülker, “2026 yılında e-ticaretin tüm perakende satışlarındaki hissesi yüzde 24’e gelecektir. Çevrimiçi alışveriş penetrasyonunun bu yüksek düzeye ulaşmasında pandemi periyodu göz gerisi edilemeyecek bir tesir yaratmıştır.” dedi.

Pandemi periyodunda yaşanan süratli büyümenin devam edeceği öngörülüyor 

Pandeminin global çapta kendisini gösterdiği 2020 yılının birinci çeyreğinde ABD’de e-ticaret alanında geçmiş 10 yılda yaşanılan kadar büyüme sağlandığını kaydeden Dr. Öğretim Üyesi Selami Varol Ülker, “Bununla bir arada pandemi periyoduyla yaşanan bu süratli büyümenin pandeminin toplumsal tesirinin azalmaya başladığı günümüzde ve ileride de devam edeceği öngörülüyor.” diye konuştu.

Sanal gerçeklik (VR) teknolojisi alışveriş için yeni imkanlar sunuyor

Bugün çevrimiçi alışveriş alanındaki öncü teknolojinin sanal gerçeklik teknolojisi olduğunun argüman edilebileceğini lisana getiren Dr. Öğretim Üyesi Selami Varol Ülker, şunları anlattı:

“Perakende e-ticaret kesimi sanal gerçeklik teknolojisi tabanlı tahlillerden çeşitli biçimlerde yararlanabiliyor. Web siteleri üzere artık klâsik hale gelmiş 2 boyutlu dijital ortamların yanında sanal gerçeklik (VR) teknolojisinin yaygınlaşması ve ilgili aygıtların görece daha kolay erişilebilir hale gelmesi dijital ortamda yapılan alışveriş için de yeni imkanlar sunuyor.

Sanal gerçekliğin iş hayatında varlık gösterdiği uygulama alanlarından biri alışveriş ve bilhassa perakende olarak kabul ediliyor. Tüketicilere daha ilgi cazip bir alışveriş deneyimi sağlamak, satışa giden süreçleri faal yönetmek hem kurum hem de müşterinin vakitten ve paradan tasarruf etmesini sağlamak, marka bilinirliğini ve sadakati arttırmak sanal gerçekliğin öne çıkan fırsatları olarak sıralanabilir.”

Giyim, mobilya ve mesken dekor kesimleri yeni teknolojileri e-ticarette kullanıyor

Dr. Öğretim Üyesi Selami Varol Ülker, 2027 yılında 2 milyar 593 milyon kullanıcıya kelam konusu teknolojilerin ulaşacağı istikametindeki öngörünün, perakende kesimindeki büyük şirketlerin alana yaptıkları yatırımı doğrular nitelikte olduğunu anlatarak, “Bu yüksek penetrasyon oranlarının da takviyesiyle global çapta perakende de sanal gerçeklik pazarının 2028 yılında 5 milyar 455 milyon dolarlık bir pahaya ulaşması öngörülüyor. Bilhassa giysi, mobilya ve mesken dekor kesimlerinin önde gelen şirketleri yaptıkları yatırımlar ile bu yeni teknolojilerin e-ticarette kullanımının ardındaki itici güç oldular.” dedi.

Çevrimiçi alışveriş yapan tüketiciler için üç boyutlu ve interaktif eser görselleştiriliyor

Forbes mecmuasında 2020 yılında çıkan makalede sanal gerçeklik teknolojisinin, web siteleri üzere klasik çevrimiçi ortamların sağlayamadığı biçimde bir eserin müşteri için uygun boyut ve tarzda olup olmadığına dair karar verme imkânı sunabildiğinin altını çizdiğini hatırlatan Dr. Öğretim Üyesi Selami Varol Ülker, “Gitgide artan sayıda perakende şirketi, çevrimiçi alışveriş yapan tüketiciler için üç boyutlu ve interaktif eser görselleştirmesinden faydalanıyor. Her ne kadar 3 boyutlu sanal gerçeklik uygulamalarının tesirini ölçümleme ve 2 boyutlu dijital mecralarla kıyaslama argümanına öncülük eden çalışmaların sonuçları tutarlılık göstermese de yakın vakitli çalışmalar kelam konusu teknolojilerin gelişimi ve gündelik hayata penetrasyonu üzere bağlamsal değişimler sayesinde sanal teknolojilerin öne çıktığını vurguluyor.” diye anlattı.

Sanal gerçekliğin tüketici davranışına tesiri bilgi vericilik ve eğlenebilirlik boyutlarında

Dr. Öğretim Üyesi Selami Varol Ülker, sanal gerçeklik teknolojisi tabanlı tahlillerin geleceğin alışveriş ekosisteminde, alışveriş tecrübesini gerçek yerde yapılan alışverişin ötesinde zenginleştirebileceğinin belirtildiğini anlatarak, “Sanal teknolojilerin tüketici davranışlarına yönelik tesirleri konusundaki araştırmaların bir öbür uzlaşma alanı da tüketicilerin sanal teknolojilere atfettiği kıymetlerdir. Geçmiş çalışmalar 3 boyutlu sanal gerçekliğin tüketici davranışına tesiri konusunda bilgi vericilik ve eğlenebilirlik boyutlarının öne çıktığını gösteriyor. Bu boyutların hedonik ve yararcı alışveriş bedelleriyle örtüştüğü görülüyor.” dedi.

Hedonik ve yararcı tüketimin gelişmekte olan çevrimiçi teknolojilerdeki yansımaları…

Perakende ortamında tüketicilere sunulan hayal tatmini, özgürlük algısı, duyusal tecrübe ve olumlu hislerin tümünün yüksek bir hedonik alışveriş pahası sağlarken yararcı alışveriş pahasının ise daha çok bilişsel olarak yönlendirilen tüketimle ve tüketimin fonksiyonel sonuçlarıyla ilgili olduğunun görüldüğünü de anlatan Dr. Öğretim Üyesi Selami Varol Ülker, “Hedonik ve yararcı tüketimin gelişmekte olan çevrimiçi teknolojilerdeki yansımaları da yeni akademik çalışmalara bahis olmuştur. Tüketicilerin VR ortamlarından keyif alma ve hedonik tecrübeler üzere olumlu duygusal süreçler yaşamakta oldukları bulgusuna ulaşmışlardır. Bununla birlikte, VR ortamının cazibeli vizyonlarla eserin yerini belirleme kolaylığı ve zamansal çıkar sunması üzere verimlilikleri barındırması, faydacılık seviyesini olumlu istikamette etkileyebileceği sonucunu da ortaya çıkarmaktadır.” biçiminde kelamlarını tamamladı.

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı